1877 – 1949
George Ivanovich Gurdjieff, bir mistik ve ruhsal öğretmendi. Disiplinini “Dördüncü yol” olarak adlandırdı. Babası Yunanlı, annesi Ermeni olan Gurdjieff Rusya’da doğdu. Üstün yetenekli bir çocuk olduğu için din ve bilim alanlarında özel eğitimler aldı. Yirmi yıl boyunca (1894-1912) çok eski geleneklerin bulunduğu İç Asya ve Orta Doğu’da araştırmalar yaptı.
Gurdjieff 1913’te tamamen geliştirilmiş bir öğretiyle Moskova’da ortaya çıktı ve esas olarak aydın sınıftan gelen öğrenci gruplarını organize etmeye başladı. Buradan sonra hayatının ana hatları daha açık şekilde izlenebilir. Rus yazar P. D. Ouspensky ve besteci Thomas de Hartmann, Gurdjieff’in, çalışmalarını anlatmışlar ve kayıt altına almışlardır.
Gurdjieff’in hayat hikayesini içeren “Olağan Üstü İnsanlarla Görüşmeler” kitabında başından geçen bazı fantastik olayları anlatmıştır. Bazı taraftarları bu olayları mecazi olarak alınması gerektiğini aktarmışlardır. Örneğin, Mısırın kumlar öncesi kadim haritasının eline geçtiğini ve bununla Mısır’da keşifler yaptığını, at üstünde gözleri bağlı olarak getirildiği Pamir dağlarında varlığı saklanan kadim ezoterik bir merkeze girdiğini, Gobi çöllerinde kayıp bir uygarlığın kalıntılarını bulmaya çalışan başarısız bir keşif ekibine katıldığını anlatıyor. Ayrıca, bu gezileri sırasında bazı kadim ezoterik okullara girdiğini iddia etmişti. Anlattığına göre bu arayışta yalnız değildi ve kendilerine “Hakikati Arayanlar” diyen bir grubun üyesiydi. Bu grubun amacı çeşitli kadim öğretilerden bilgi kırıntıları toplamaktı. Gurdjieff’in deyimiyle “Okullardan söz etmişken, sadece özel okullar vardır, genel okullar yoktur. Her guru veya öğretmen kendi konusunda uzmandır, örneğin biri astronomdur, diğeri heykeltıraş, üçüncüsü ise müzisyendir. Her bir öğrenci ilk başta onun uzman olduğu konuyu öğrenmelidir, daha sonra başka bir konu vs.. Her şeyi öğrenmek bin yıl sürer… Ben yalnız değildim. Aramızda bir çok uzman vardı. Herkes kendi özel konusunda eğitim gördü. Daha sonra bir araya geldiğimizde öğrendiklerimizi bir araya koyduk.”
Gurdjieff 1913 yılında Taşkent’ten Moskova’ya taşınır ve etrafına birkaç mürit toplayarak ezoterik okullunu kurar.
1915 yılında, Ouspensky, Gurdjieff’le tanıştığında Rusya, Birinci Dünya Savaşına girmek üzereydi. Dokuz yıllık beraberlikleri olaylı geçmişti. Rusya’da Ekim devrimi Bolşevikleri iktidara getirmişti ve Gurdjieff müritleri ile birlikte ülkeden kaçarak birçok Beyaz Rus gibi İstanbul’a göçmüşlerdi. Bir süre sonra Batıya iltica ederek 1922 yılında Fransa’da okulunu kurdu (Prieuré, Fontainebleau-Avon’da Institute for the Harmonious Development of Man). Bütün bu olayları Ouspensky “Mucizeler Peşinde Bir Arayış, Bilinmeyen bir Öğretinin Parçaları” kitabında aktarmıştı.
Kısaca “Dördüncü Yol” veya “İnsanın Ahenkli Gelişimi” diye tanımlayabileceğimiz Gurdjieff sistemini ayrıntılı olarak incelemek konumuzu aşar. Esas teması insan yaşamın aslında bir uyku halinde geçtiğidir. Uyanmak için özel içsel çalışmaya girmesi gerekir. Sonucunda insan farkındalık ve daha yüksek bir şuur düzeyine ulaşır. Bunu sağlamak üzere felsefi ve psikolojik seminerler dışında, bazı özel hareketler ve danslar uygulanır. Aklın normal seyrini bozmak ve farklı şuur hallerini uyandırmak için çeşitli yöntemler de kullanılır.
Bu esrarengiz adam etrafındaki insanlar üzerine güçlü bir etki bırakmıştır. Öğretileri dolaylı ve dolaysız bir şekilde yirminci asır üzerine derin bir iz bırakmıştır. Birçok Batılının Sufizmi anlamasına ve benimsemesine yol açmıştır. Gurdjieff’in Modern okültizmdeki yeri bir sır açıklayıcısı olarak yaşayacaktır. Muhtemelen Gurdjieff bütün bildiklerini aktarmadı, sistemi kısmen kendisinin akıl ürünüydü. Hipnotizma ve magnetizma konusunda uzmandı, şifa gücü vardı ancak bunları dikkatlice gizlerdi. Gurdjieff bir katalizördü, bir üstad olarak asıl misyonu insanlarda dönüşüm yaratmaktı. Batıda bir çok tanınmış aydın, yazar ve düşünürü çekmişti.
Asıl öğretileri sözlüdür ve öğretmen öğrenci, mürşid mürit ilişkisine dayanır.
Yazılı eserleri üç seri şeklinde yayınlanmıştır: Bunları bazı dizilere bölmüştü:
İlk dizi “Beelzebub’un Torununa anlattığı Masallar”, bin sayfaya aşkın fantastik bir felsefi romandır.
İkinci dizi “Olağandışı İnsanlarla Görüşmeler” ise Gudjieff’in yaşam öyküsüdür.
Üçüncü dizi ise “Yaşam Sadece Gerçek Olduğum Sürece Gerçektir” adlı eserlerdir.
Ayrıca müritleri tarafından bir araya getirilen sözlerinden “Gerçek Yaşamdan Görüntüler” (Views from the Real World).
Bunların dışında “Gelecek İyiliğin Habercisi” adında kısa bir eserlerini tanıtan bir kitabı vardır.
Gurdjieff’in öğretileri dünyanın çeşitli merkezlerinde özel olarak yetiştirdiği kişiler tarafında halen yürütülmektedir.
Eserleri arasında bir bale, 250 kutsal dans veya hareket, öğrencisi Thomas Alexandrovitch de Hartmann (18861956) ile birlikte bestelenmiş iki yüz piyano eseri vardır.
Gurdjieff’in yayınlanmış Türkçe kitapları:
-Olağanüstü İnsanlarla Karşılaşmalar
-Gelen İyiliğin Habercisi
Gurdjieff Öğretisi üzerine yayınlanmış Türkçe kitaplar:
-İnsanın Gerçeği “Kendini Bilmek” – P. D. Ouspensky
-Gurdjieff ve Ouspensky Öğretisi Üstüne Psikolojik Yorumlar (2 Cilt) – Maurice Nicoll
-Gurdjieff Büyük Bir Gizem – John Godolphin Bennett
Özetle “Dördüncü Yol Disiplini”
İnsan hapishanededir ancak bunun farkında değildir. Farkına varan her aklı başında kişi hapishaneden kaçmak ister, kaçmak için tünel kazmak lazımdır. Bunun dört gerekli şartı vardır; a) Özgür olmadığını, hapishanede olduğunu kabul etmek. b) Evvelce hapishaneden kaçabilmiş kimselerden yardım almak. c) Kaçış organizasyonu asla tek kişi olarak gerçekleştirilemez. Bir grup çalışması elzemdir. d) Büyük bir çalışma ve çaba gereklidir : “belirli bir amaca yönelik şuurlu çabalar”
İnsan yeterince yöntemli ve kararlı ise bir alışkanlığını değiştirebilir.
Dördüncü yolda imana gerek yoktur, aksine her çeşit iman dördüncü yolun karşısındadır. Yolu arayan insan, yolu bilen ilk insana rastladığı ana “ilk eşik” ya da ilk adım denir. İlk eşikten itibaren “merdiven” başlar. Merdiven süresince kişi her şeyden; yoldan, rehberden ve kendinden şüphelidir, hiç bir şey sabit değildir. Bazen aşağılara düşer ve yeniden başlaması gerekebilir. Fakat son basamağı geçtiği anda yola girdiğinde rehbere karşı şüpheleri ortadan kalkar ama aslında ona ihtiyacı eskisinden çok azalır. Birçok bakımdan bağımsız olur ve nereye gittiğini bilebilir. Çalışmasının sonuçlarını artık kolaylıkla kaybedemez. Yolu terk etse bile başladığı yere dönmeyecektir.
Dördüncü yolda merdiveni çıkmak için koşul; İnsanın kendi yerine bir başkasını yerleştirmeden bir üst basamağa geçemeyeceğidir. Böylece insan yükseldikçe kendini izleyenlere daha da bağımlı olur. Onlar durursa O da durur. Öğrenci ne derece yüksekse, öğretmen de o derece yüksek olabilir. Aslında öğrenci öğretmenin seviyesini hiç göremez ve ne derece aşağıda iseler o derece yüksek bir öğretmen isterler.(Genellikle insanın kendisi beş para etmediği halde İsa’nın öğretmenliğinden başkasını istemez.) daha aşağısına razı değildir. Öğretmen ve öğrenci birbirine muhtaçtır. İnsan aldığını derhal vermelidir, ancak bu şekilde daha fazlasını alabilir. Aksi halde kendisine verilmiş olan da ondan alınacaktır.