“Hamdım, Piştim, Yandım…”

 

“Bilemezsin sana verecek bir armağanı ne çok aradığımı.
Hiçbir şey içime sinmedi.
Altın madenine altın sunmanın ne anlamı var,
ya da okyanusa su..?
Düşündüğüm her şey, Doğu’ya baharat götürmek gibiydi.
Kalbimi ve ruhumu vermemin bir yararı yok,
çünkü Sen zaten bunlara sahipsin.
O yüzden sana bir ayna getirdim.
Kendine bak ve beni hatırla..!”

 

“Balıkçının ağından kurtulmak için denize ulaşmaya bak…”

“Ey gönül, “AŞK nedir” diye mi soruyorlar?
De ki;
“Kim ki bu soruyu sorar, demek ki anlamaz.
Kim ki anlar, zaten bu soruyu sormaz…”