Televizyon dünyasının tanınan ve sevilen ismi Gülay Afşar’la sıcacık bir sohbet ettik.
Yıldız Kenter’in hikayesini dinlerken “Yaşamak lazım, direnmek, ayakta durmak lazım” diyen ve hiç vazgeçmeyen o özel kadının gözlerindeki parıltıyı görüyorum. Tüm yorgunluğuna rağmen mutlu olduğunu fark ediyorum. Oysa ki, mutlu olmak artık bir meziyet. Modern kadın ve erkek artık mutsuz ve yalnız. Hep arayış içinde ancak neyi aradığını bilmeden…
Beraberlikler sürmüyor, çiftler ayrılıyor. Anti depresan kullanımı artıyor. Ne oluyor böyle? Neden mutsuzluk, veba gibi dört koldan etrafımızı sarıyor?
Bu sorularla dolaşırken bir bakıyorum yoga dünyasının en güler yüzlü eğitmeni Mert Güler’in kitabı ‘Aşkla Gülümse’ raflarda yerini almış ve ilk haftadan çok satanlar arasına girmiş. Vardır bir hikmeti diyerek, Mert Hoca’yla bir kahve sohbeti için ricacı oluyorum. Sohbetten bana kalanları da sizinle paylaşıyorum:
– İnsanlar mutsuz çünkü anlam arıyorlar. Tedirginlik ve korku hakim çünkü sevgide buluşamıyorlar.
– Hayat yemekten, içmekten, üremekten ve çalışmaktan daha fazlasını gerektiriyor. Dünyevi işler ise bizi aşktan uzaklaştırıyor. Yunus Emre ne güzel demiş: Derdi dünya olanın, dünya kadar derdi olur.
-İlişkilerimizde diğerini suçluyoruz. İlişkileri icat ediyoruz. Kafamızda kurguladığımız kalıplara uydurmaya çalışıyoruz ama olmuyor. Ve hayal kırıklığına uğruyoruz. Önce kendimizi, sonra da karşımızdaki insanı keşfetmeliyiz. Bunu yapamadığımız için heyecan bitiyor, ilişki rutine dönüyor. Buna, ‘duygusal uyuşukluk’ deniyor.
– Duygusal uyuşukluk aşılabilir mi? Bu sorunun cevabını bulmak için karşınızdaki insana ‘Değer mi?’ diye sormalısınız. Buna sadece kendinizi sorgulayarak değil, karşınızdakine de alan bırakarak cevap aramalısınız. Sorunun cevabı boşluksa, o zaman hiç durmamalı ve bırakıp gitmelisiniz.
-Unutmayalım, en büyük çıkışlar, çaresizlikten doğar. Biraz sarsılmak, silkelenmek gerekiyor çünkü ‘gözlerden yaş akması gerekiyor, içindeki gökkuşağını görmek için’.Gülümsemek hayata karşı bir tavır, varoluşu zarifçe kutlamak aslında. Eğer hayat bir dengeden ibaretse gelin, Mert Hoca’dan ilhamla biz de gülümseyelim.
30 Ekim 2015, Gülay Afşar