İstediğiniz yaşamı yaşamaya ne dersiniz?
Sağlıklı, huzurlu, gülerek barış içinde bir hayata var mısınız?
Eğer varım diyorsanız, cesaret sahibi olmanız gerekiyor, ancak bu hayat cesaret sahiplerine gülecektir. Yoksa herkesin hayatı hem kendiyle hem çevresiyle barış içerisinde olurdu.
Cesur musunuz? Cesaretiniz var mı? Bence var, kesinlikle var.
Sadece sınırlıyorsunuz kendinizi.
Farkında mısınız, kaplumbağa bile bir yol almak, istediği yere gidebilmek için ancak korunağı olan kabuğundan kafasını çıkarttığında ilerleyebilir. Aynı yerde kalmak kolay, girersin kabuğuna ellerini kollarını başını çekersin içeriye, artık güvendesindir, fakat aynı yerdesindir ve kaskatı. Hâlbuki hayat ilerliyor. Belki de bu yüzden herkes kâşif olamıyor, keşif edemiyor. “İnsan, kıyıyı uzun bir süre göremeyeceğini kabul etmeden yeni toprakları keşfedemez.” demiş Andre Gide.
En güzel yolculuk kendine yapılan yolculuktur. En önemli keşifte kendini keşfetmektir. Yeni bir hayata var mısınız? Cesaretinizi toplayın, denemekten korkmayın. Korkularınızın yerine, sevginizi koyun. Hatırla; Yarın, geri kalan ömrünün ilk günüdür. Her gün yeni başlangıçtır. Bireysel gelişim için, Klasik yoga öğretisi “dene ve gör” diyor. Çoğunluğun dediği gibi, inanmak lazım böyle şeylere ben inanmıyorum demek pek doğru olmuyor. Çünkü inanmak inanmamak önemli değil, sadece disiplinli bir şekilde uygula, kendin deneyimle diyor o kadar.
Cesaretinizi toplayın, denemekten korkmayın. Yogayla, kendinizi sevgiyle tanımaya keşfetmeye başlarsınız. Bir başladınız mı, en güzel yolculuğunuza başladınız demektir, inanın bana, inanmıyorsanız deneyin ve görün…
Sevgiler…
Mert Güler